A young birdwatcher in Turkiye

Guest blog by Çağan Abbasoğlu

Hello! I am Çağan Abbasoğlu, an 18 year old birder from Istanbul, Türkiye. I started my birdwatching journey about nine years ago, when I was a 3rd grader in primary school. I learned it by chance, when my friends decided to start birdwatching and invited me to join them. They also gave me a pocket guide as a gift. Sadly, it didn’t interest them much and they quit after a few months. However, I had caught the virus of birdwatching and my interest continued increasingly. Back then I only had a modest pair of binoculars, but I tried to identify birds everywhere I went. On a freezing day of December 2015, I met Metehan Özen, who is an experienced birder and also my father’s colleague, in Büyükçekmece Lake. It was an excellent day full of birds, and it was my first real birding experience. In the following years, I got a camera, a better pair of binoculars and loads of field guides. I also became a member of TRAKUŞ, a birdwatching society in Türkiye, and started joining their gatherings. In weekends and holidays, I went birdwatching in and around Istanbul with my mother and/or father.
The pandemic period was a turning point for me, when birding became my lifestyle instead of a hobby. I used to spend hours everyday exploring birds on eBird during lockdowns. Since I live in an urban area, it was impossible to go out and watch birds in those times, but I was able to occasionally watch the famous raptor and stork migration from my balcony in Istanbul. And as soon as the pandemic restrictions were over, I started traveling around Istanbul and even around the country for birds. I met many respectable birdwatchers and learned a lot on birding and identification. Chasing rare birds and vagrants has always been my biggest passion in birding. From freezing seawatches in Black Sea coasts to sweltering southeastern semi-deserts, I always looked for the rarities. For me, meeting a new species is like a dream come true, since I always see them in books and the internet, and even some in my dreams! I had quite a few unforgettable memories in the last few years.

Selam! Ben Çağan Abbasoğlu, İstanbul’dan 18 yaşında bir kuş gözlemcisiyim. Bu serüvene yaklaşık 9 yıl önce, ilkokul 3. sınıftayken başladım. Arkadaşlarım kuş gözlemine başlamaya karar verip beni de davet edince, biraz şans eseri olarak böyle bir uğraştan haberim oldu benim de. Hatta bana bir cep kitabı bile verdiler, ama maalesef onların ilgisini fazla çekmeyince birkaç ay içinde bıraktılar. Ben ise çoktan bu virüsü kapmıştım ve ilgim artarak devam edecekti.
O zamanlar sadece mütevazı bir dürbünüm vardı, yine de gittiğim her yerde kuşları tanımlamaya çalışıyordum. Aralık 2015’in dondurucu bir gününde Büyükçekmece Gölü’nde usta kuşçu ve de babamın meslektaşı olan Metehan Özen ile tanıştım. O gün ilk gerçek gözlem deneyimimi yaşadım, kuşlarla dolu muhteşem bir gündü. İlerleyen yıllarda bir fotoğraf makinesi, daha iyi bir dürbün ve bir sürü arazi rehberi aldım. Ayrıca ülkemizin kuş gözlem platformu TRAKUŞ’a üye oldum ve buluşmalarına katılmaya başladım. Hafta sonları ve tatillerde, annem ve/veya babamla İstanbul ve çevresinde kuş gözlemine gidiyordum.

Pandemi dönemi ise benim için bir dönüm noktası oldu, artık kuş gözlemi benim için bir hobi değil yaşam tarzı haline gelmişti. O dönem sokağa çıkma yasağı olduğu için her gün saatlerce eBird’de kuşları keşfediyordum. Şehir içinde yaşadığım için dışarıda gözlem yapmam imkansızdı, yine de arada bir balkondan yırtıcı ve leylek göçünü izleyebiliyordum. Ve pandemi kısıtlamaları biter bitmez İstanbul çevresini hatta Türkiye’yi kuşlar için gezmeye başladım. Pek çok değerli kuşçu ile tanıştım ve kuş gözlemi ile tanım hakkında birçok şey öğrendim.


Nadir türleri ve rastlantısal konukları aramak her zaman kuş gözlemindeki en büyük tutkum oldu. Karadeniz kıyılarındaki dondurucu deniz gözlemlerinden Güneydoğu Anadolu’nun boğucu sıcaklıktaki yarı çöllerine, hep nadir türlerin peşinden gittim. Benim için yeni bir tür görmek yani kertik atmak, bir hayalin gerçekleşmesi gibiydi; çünkü hep kitaplarda ve internette onları inceliyordum, hatta zaman zaman rüyalarıma giren bile oluyordu!

Tengmalm’s Owl Aegolius funereus in the Bolu Mountains
Red-breasted Goose Branta ruficollis, Terkos Lake, Istanbul, November 2022

A Red-breasted Goose in Yalova on 22nd of January 2021 was my first self-found rarity. Then, I found my first vagrant on 30th of October 2021, photographing a Buff-bellied Pipit flying overhead in Samsun.

After that, I found the second Pin-tailed Snipe for Türkiye, fifth record and the first breeding record of the Bar-tailed Lark, sixth Lapland Longspur and many other cool species in various regions of Türkiye.

Sonrasında Sibirya Suçulluğu’nun Türkiye’deki ikinci, Mahmuzlu Çinte’nin altıncı, Küçük Çöl Toygarı’nın beşinci ve ilk üreme kaydı başta olmak ve daha nice güzel türü ülkemizin farklı bölgelerinde gözlemlemiş oldum. Türkiye’ye yeni bir tür eklemek ise en büyük hayalim.

Lapland Longspur Calcarius lapponicus, Giresun, October 2023 – the sixth record for Turkiye
Bohemian Waxwing Bombycilla garrulus, a national rarity, Giresun, February 2024

And adding a new species to my country is my biggest dream. Attending Birdfair and birding in the UK was my first foreign experience focused on birds. I also gave a speech on birdwatching in a tourism university in Uzbekistan. I’m a high school student right now. In the future, I would like to be an ornithologist and to contribute to the development of this branch of science in Türkiye.

Birleşik Krallık’taki Birdfair’e (Kuş Fuarı) katılmak ve ülkede gözlemler yapmak, kuş odaklı ilk yurt dışı deneyimim oldu. Bunun yanında Özbekistan’da bir turizm üniversitesinde de kuş gözlemi hakkında bir sunum yaptım.
Şu anda lise öğrencisiyim. Gelecekte ornitolog olup bu bilim dalının ülkemizde gelişmesine katkıda bulunmak isterim.

Çağan Abbasoğlu out birdwatching, kuş gözlemciliği, the steppes of Şanlıurfa, South Eastern Anatolia

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *